Ani ve nedensiz tepkiler

İnsanlar ani ve nedensiz tepkiler verebilirler…

Bunun en önemli sebeplerinden biri kontrol ve savunmadır. Kişi kendini savunma ihtiyacı hissettiğinde ani tepkiler verebilir. Yoldaki bir çukura takılıp düşmekten korktuğunuzda refleksleriniz sizi ayakta tutmak için harekete geçer.

Aynı şekilde karşıdan karşıya geçerken aniden üzerinize gelen bir araba da sizi yine ezilmekten korumak için savunma mekanizmanızı devreye sokar ve sağa sola kaçmak gibi istemsizce ama korunaklı tepkiler verebilirsiniz. Hayatta kalmak üzere kurulmuş bu sistem bizi korumak için tehlike anında mutlaka devreye girer.

Kendimizi savunma hali, aslında karşımızda bir tehlikenin olduğunu ve bizim de korktuğumuz bir durum olduğunu göstermez mi ? Sadece kazalardan mı korkarız ? Hayır. Korku her an yaşadığımız bir durum değil midir ? Diyelim ki işimize geç kaldık ve patronumuza işe neden geç geldiğimizi açıklamalıyız. Yaptığımız bu savunmanın temel sebebi “işsiz kalma korkumuz” dur.

Evde ütünün fişini çekip çekmediğimizi merak edip eve yeniden döndüğümüzde bu da evimizi yangın tehlikesine karşı savunmaktır. Tekrarlayan korkular süreç içinde savunma şeklimizi değiştirir olaylara verdiğimiz tepkiler şiddetlenebilir veya azalabilir. Bu da kendimizi kontrol etmekle mümkün olur.

Çünkü kontrol, egonun oluşturduğu kendimizi savunma alanını, güven alanında tutma isteğidir. Bu sayede tepkilerimizin şiddetini düzenlemiş ya da tamamen ortadan kaldırmış oluruz. Yaşanan olaya bakış açımızın değişmesi düşüncelerimizi değiştirmekle başlar.

nedensiz tepkiler
Nedensiz Tepkiler

Örneğin, bir bahçeniz ve içinde meyve ağaçları var. Çocuklar sürekli izniniz olmadan bu meyveleri alıyorlar. Bu durum sizi sinirlendiriyor. Çocuklara öfkelenip kızıyorsunuz. Meyveleri almaya devam ettiklerinde onlara kızmanın ötesine geçip ailelerine şikayet ediyorsunuz.  Meyveler alınmaya devam ettikçe tepkiniz şiddetlenip olayı ağaçları kesme boyutuna taşıyorsunuz.

Meyvelerin alınması burada son buluyor! Fakat sonuca baktığımızda Olay çözülmüş gibi görünse de aslında yaptığınız şey kendi ağaçlarınızı kesmek ve alınmasını bile istemediğiniz meyvelerinizden mahrum kalmak olmuyor mu?

Oysa çocuklara sinirlenmek yerine, kontrol mekanizmanızı devreye sokup olayı çözmek için kendinize zaman vermiş olsaydınız meyveleri toplayıp çocuklara dağıtmak onların izinsiz almalarının önüne geçmiş olmakla birlikte ağaçlarınızla daha uzun ve sevgiyle zaman geçirebilirdiniz. 

Yaşam da böyle değil midir? İşler kontrolden çıktı dediğinizde toparlamak için daha çok emek verirsiniz, yeniden iyi olmaya başlamaktansa devam eden düzeni kontrollü bir şekilde yönetmek sizi zahmetten kurtarmış olur. 

Düşündüğünüzde geçmişte yaşanmış bir çok olayın aslında ne kadar da kolay çözümleri olduğunu görürsünüz. Yaptığımız her eylem bize geri döneceğinden benimsediğimiz davranış şekilleri önemlidir. Şayet çocukların büyüdüğü ortamlarda ebeveynler yaşamlarında bu şekilde tepkisel hareketlerde bulunuyorlarsa kişi de çocukluğunda bu davranış şeklini geliştirir.

Ve süreçte toplumsal bir bilgi haline de gelebilir. Ailede başlayan kontrolsüz davranışlar çocuğun girdiği tüm ortamlarda devam ederken etkileşimde olduğu insanlarda aynı davranış şeklini benimseyebilir. Bu da yaşamda pek çok karışıklık, kavga etmek, suç işlemek gibi olaylara neden olur.  Ancak, Ne zaman ki ilişkilerde kişiye rahatsızlık veren bir durum oluşur arayışa girer fark eder ve en altta yatan bu davranışlara neden olan kök kayıt bulunur ve değişir işte ani tepkiler vermeye gerek olmadan da yaşam da hareket  edilir.

Her anımızı sevgiyle yaşamak varken üzüntü öfke gibi bizi sıkıntıya düşüren davranışlara hayatımızda fazla yer ayırmıyor muyuz? Mutluluk paylaştıkça artacağı gibi öfke de bulaşıcıdır. Eğer kendimizi hayatın güzel eylemlerine katmak, verilmiş mucizelere, güzelliklere şahit olmak istiyorsak tepkilere neden olan kök kayıtları değiştirebiliriz.

Kendimiz için yapacağımız bu çalışma hem kendi hayatımızı hem de çevremizi daha güzel bir hale getirecektir.  Sakin bir hayat, gülümseyerek başlanmış bir günle mümkündür.

Sevgiler

error: Korumalı İçerik