Olasılıklar, harekete geçince karşınıza çıkar

Theta Healing ile 2012 yılında tanışan Reyhan İldaş, o zamandan bu yana Türkiye’de bütün eğitimleri alan ilk 10 eğitmenden biri olmuş.

ThetaHealing ile ilgili sohbet etmek üzere internet üzerinden buluştuk. Sadece bununla sınırlı kalmadı tabii sohbetimiz… İldaş, çok genç yaşlarda yaşadığı, kendi deyimiyle Yeşilçam filmlerini aratmayan zorlukların ve acıların onu getirdiği noktaya bakınca “Hayatım bir başarı hikâyesi” diyor. Ona hem Theta Healing ile ilgili merak ettiklerimi, hem de ilham verici hayat hikâyesinin kilometre taşlarını sordum.

Pandemi döneminde birçok kişi hayatını, yaptığı işi, yaşadığı yeri sorgular hâle geldi ve yeni yollara girenler oldu. Birçok eğitime de ilgi bu yüzden arttı belki, siz ne düşünüyorsunuz?

pandemi donemi

Ben, korona ve bu yaşanan süreçle ilgili çok büyük dersler olduğunu düşünüyorum. Hem dünya hem de kişiler için oldu bu dersler. Dersleri görenler buradan kazançla çıktı, göremeyenler ise hâlâ yerinde sayıyor ve “Sıkıldım bu süreçten” diyor. Benim süreçten pek çok avantajım oldu; sertifikasyon anlamında eksik kalan eğitimlerim vardı, onları tamamladım, bu süreci öyle değerlendirdim. Bunun yanında bu alana merakı olan pek çok kişiye ulaşmasına niyet ettiğim kitabımı da tamamladım.

Ancak ben kendimi arıyor olsaydım bu süreçte ben de eksiklikleri görür ve sıkılırdım. Hayatın akışı içerisindeki hızlılıkta kendinizi çoğu zaman fark edemiyorsunuz. Klasik bir söz vardır, ‘krizler fırsattır’ diye. Ben eskiden anlamazdım, nasıl oluyor derdim. İşte böyle oluyor. Eksiklerinizi görüp onları kazanca dönüştürürseniz size fırsat oluyorlar. Tıpkı bu yaşadığımız süreç gibi. O zaman daha ileriye adım atabiliyorsunuz.

Kişisel gelişim ya da ruhsal çalışmalar yapan insanların hayatlarında hep bir kırılma noktası oluyor. Sizin için de bu beyin ameliyatınız olmuş sanırım. Paylaşmak ister misiniz bu süreci?

Aslında daha öncesi de var, ben bunu çok fazla anlatmadım. Anlatıp anlatmamayı düşündüm şimdi bir an (gülüyoruz). Tamam o zaman ilk sizlerle paylaşayım. Liseden beri psikolojiye meraklıydım, ilk olarak Freud’u okuyarak başlamıştım.

Üniversitede Fransızca öğretmenliği bölümünü kazandım ama üçüncü sınıftan ayrıldım. 21 yaşında ilk evliliğimi yaptım. Kızıma 8 aylık hamileyken de ilk eşimi trafik kazasında kaybettim. 7 gün sonra kızım dünyaya geldi. 21 yaşındaydım ve bunu toparlayacak ne bir bilinçte ne de aile yapısındaydım.

O süreç devam ederken ikinci evliliğimi yapıp, arkasından beyin ameliyatı oldum. Böylelikle en dibi de görmüş oldum aslında… 21 yaşıma kadar bir ivme varken, 45 yaşıma kadar aşağı inen bir grafik oldu benim yaşamımda.

Ameliyattan sonraki dönemde ikinci doğumumu yaptım ve oğlumla birlikte başka bir bakış açısı kazandım. Bu konuları okumaya başlama amacım ise hem çocuklarım (nasıl daha iyi bir insan yetiştiririm?) hem de kendim içindi. Parapsikoloji (şimdi regresyon diyoruz) ve transandantal meditasyon ile 31 yıl önce tanışmıştım aslında ben, ama her şeye bir direnç gösteriyoruz ya, ben de bu bilgiye direnç göstermiştim. Belki sistem daha iyi öğrenebilmemiz için yapıyor bunu…

olasiliklar

ThetaHealing® hayatınıza nasıl girdi?

O dönem kendimi bulma arayışlarımla birlikte Reiki ile tanıştım. Uzun bir süre onu kullandıktan sonra da kuantumla tanıştım. Kuantum düşünce tekniği çok önemli, Theta Healing’de de kullanıyoruz. O zamanki eğitimlerimde subliminal CD’ler yapıyordum. Yani danışanı meditatif hâle getirip, 21 günlük olumlama yapıyordum.

Sonra danışana veriyordum o CD’yi, 21 gün dinlemesini istiyordum. Fakat bir gün unutuyordu ve biz tekrar başa dönüyorduk. Bunun hiç kolay olmadığını anladığımda bir dua ettim: Bir şey olsun, “an”da olsun ve “an”da değişsin. Bu çok içten bir duaydı. Ve Theta Healing ile tanıştım. O dönemde Türkiye’de iki eğitmen vardı. Kendime uygun olan eğitimi seçtim ve ilk eğitimimi Rusya’da aldım. Daha sonra da çeşitli ülkelere farklı zamanlarda giderek tüm eğitimlerimi tamamladım.

Sistemin kurucusu Vianna Stibal’in kendisinden şifa çalışması almışsınız. Nasıl bir tecrübeydi sizin için?

Rusya’da eğitime gitmeden önce, kendisinden şifa alabilmek ve onunla ilgili çalışma yapabilmek üzere bir yaratım yaptım. Çünkü kendisi sadece eğitim veriyor, özel şifa çalışmasını ise sadece derslerinde arzu edenlere veriyordu.

Ameliyattan sonra geçici yüz felci olmuştum. Yüzümün sağ tarafında yanlış sinirlerde iyileşmeden dolayı ataklarım oluyordu. Rusya’da kendisinden özel şifa ve inanç çalışması aldım. Orada bu şifayı nasıl çalışabileceğimi birebir öğretti. Çok değerli bir andı bu benim için. Geldikten sonra çalışmayı kendimde oturttum ve devam ettim. Yüzümün dengesi değişti, sağlığıma da etkisi oldu. Böylelikle eğitimde ilerlemeye devam ettim.

gelisim noktasi

ThetaHealing® nedir? Bir seansta neler olur?

Theta Healing aslında çok güzel bir iyileştirme yöntemi. Ama bundan daha da fazlası. Bilincimizi de değiştiriyoruz. Tekniğin içeriği oldukça zengin. Hem bedensel hem de ruhsal olarak şifa yapabiliyoruz, en önemli özelliklerinden biri bu.

Aynı zamanda sizi kısıtlayan inanç kalıplarını kolaylıkla, en hızlı şekilde dönüştürebiliyorsunuz. Bazı hisleri anne-babadan alır, bazılarını genetikten getirir, bazılarını toplumdan ediniriz. Bazıları da ruhumuza aittir.

Theta Healing bu dört inanç sistemini birlikte değiştirebilen bir yöntem. Bu yüzden hızlı. Bazı tekniklerde tek bir inanç sisteminde değişiklik olduğunda sonra duygular tekrarlayabiliyor. Burada ise bir programı değiştirdiğinizde dört inanç üzerinden değiştiriyorsunuz. En önemli kısmıysa bence “kök inanç” çalışması. Burada inanç kalıplarının en derinine kolaylıkla inilebiliyor.

Theta Healing’de soru-cevap şeklinde ilerliyoruz. Kişiler konuları ile gelebiliyor. Hiçbir konuyla gelmiyorsa da beden taraması ve ruhsal tarama yapıyoruz, ihtiyaç hissettiği konuyu belirliyoruz.

Bunu da kas testiyle kişiye gösteriyoruz. Çünkü bedenin de hafızası vardır; biz duyguları değiştirdik ya da çözümledik zannetsek de hâlâ bedenimizde kayıtlıdır onlar. Kaslarımız güçlü olarak cevap verdiğinde bedende bu “Evet” demektir, güçsüz olduğunda ise “Hayır” demektir. Ama en önemli şey, kişide bu duygunun neye hizmet ettiğini bulabilmek. Kişiler kendi kendilerine bunu bulamazlar. “Kıtlık, hastalık, parasızlık neye hizmet ediyor?” diye kişiye sorsak, tabii ki “Hiçbir şeye hizmet etmiyor” der.

reyhan ildas

“Harika şeyler daima içeriden başlar” diyorsunuz. Ama dışarıdan beklentilerimiz hiçbir zaman tam olarak bitmiyor. Bu insanın doğasında olan bir şey mi yoksa bu biraz korkular, tembellik ya da bilinçaltı kayıtlarla mu ilgili? Çünkü hayatındaki sorunları görse de içsel motivasyonla harekete geçemiyor birçok insan…

Buna “öğrenilmiş çaresizlik” diyoruz aslında. Kendimizi atalet içerisinde tutmak. Bu alışkanlığın şimdiki adı konfor alanıdır. Kendimize dramla, acıyla, üzüntüyle bir konfor alanı yarattıysak, bu alandan dışarı çıkmak çok kolay bir şey değil. Sonuçta kendi ruhsal anlaşmanız var, karmik gelişiminiz için. O anlaşma yolda sizi bir yere getirecek.

Siz isterseniz rahatlıkla, keyifle gidebilirsiniz, isterseniz zorlukla. Bende zorlukla öğrenme programı vardı belli ki. Zaten bunlar atasal programlar. Hastalık programı, iflas, kayıp; bunlar hep geçmiş yaşamlar dediğimiz kolektif bilince ait. İlk etapta baktığımız, öğrendiğimiz anne ve babanın programlarıdır. Biz onlarla hareket ederiz çünkü. Daha sonra değiştirmeye başladığımızda kendimizi, sistem tekrar alttan birtakım şeyleri gün yüzüne çıkarır. Siz çözümlemezseniz, hayat sizi o programlarla birlikte bir yerden alıp bir yere getiriyor.

Olay zaten o “çözümlemek” kısmında tıkanıyor, dediğiniz gibi o konfor alanından çıkmak çok zor. Peki ne yapabiliriz?

Benim bir konfor alanından çıkış hikâyem var: Kırmızı Koltuk. Kitabımda olacak ama burada da kısaca anlatayım. NLP ve koçluk eğitimlerini almıştım. Theta Healing’e de uygulayıcılık kısmında yeni başlıyordum. Ama harekete geçemedim. Bizim bir kırmızı koltuğumuz vardı. İki ay o koltuğun üzerinde yatıp dizi izledim ve hiçbir şey olmadı hayatımda. Sen hareket etmezsen sistem sana bir şey vermez. Sonra bir gün kendi kendime karar verdim. Bir şey yapayım dedim ama ne yapacağımı bilmiyordum. O zaman yürüyeyim dedim ve günde 15 dakika yürümeye başladım. O kadar zor bir şey ki, iki ay yatmışsınız, o bedeni kaldırmak hiç kolay değil. Sonra baktım bu yürüyüşler güzel, 20 dakikaya çıkardım, biraz daha hızlandım. Harekete geçince olasılıklar çıktı karşıma. Sonra bir baktım, uygulayıcılık ve başka iş fırsatları da çıktı. Yani siz bir adım atmazsanız, evren de sizi orada bekletiyor.

ThetaHealing® en çok hangi konularda destek sağlıyor?

Vianna son yıllarda ilişki eğitimlerini geliştirdi. Aynı zamanda benim aile danışmanlığı eğitimlerim de olduğu için Theta Healing’de en çok başarıya ulaştığımız nokta ilişkiler. Fakat kişilerin kendi istekleri çok önemli. Ben Vianna’dan bu şifayı aldığımda almaya çok açıktım, istekliydim.

Ama bazen kişiler ne kadar istekli olsa da bilinçaltında direnç olabiliyor. Oysa direnç gösterdiğimiz nokta bizim gelişim noktamızdır. Eğer direnç varsa, orada gelişmeye açık olan yönümüzü ortaya koyuyoruzdur. Çift danışmanlığında eşlerden hangisinde direnç varsa ben ilk onu alıyorum. Örneğin çocuklarıyla ilgili gelenler oluyor. Annede mi babada mı etki var, anlatırlarken ben görüyorum. Ve diyorum ki çocuğunuzu şimdilik almayalım, sizinle çalışalım.

“His yüklemesi” nedir, nasıl yapılır?

Bir şeyi 21 gün boyunca tekrarlarsınız ve beynin öğrenmesi bu şekilde gerçekleşir. His yüklemesinde ise 21 güne gerek olmadan, tek bir yükleme ile nöronlar ve sinir ağları ile bağlantı kurulur ve sinaps oluşur. Bu yolla bir anda yüzlerce hissi kendimize tanıtabiliriz. Beynimizi tekniğin içindeki meditasyon yöntemiyle teta beyin dalgasına getiriyoruz. Orada belli bir komutumuz var; bu komutu veriyoruz, bu hissin yüklenmesini talep ediyoruz ve sadece gözlemliyoruz. Theta Healing bu şekilde işliyor.

Bizler tanıklık ediyoruz, şifayı veren her zaman Yaradan’dır. Gözlemci konumunda kaldığımız için kuantum alanı çalışmaya başlıyor. Theta Healing farkındalıklı bir teknik özünde. Başka bir noktadan bakıldığında dua ile de bütünleşiyor ama dinle alakası yok bu söylediğimin. Sadece Yaradan’ın bilinciyle yapıyoruz bu tanıklığı.

Sosyal medyada çok görüyorum, uygulayıcılar “Evet” yazan herkese şifa gönderdiklerini ya da his yüklemesi yaptıklarını söylüyorlar. Bu nasıl oluyor?

His yüklemelerini başkası adına yapabiliriz çünkü biz gözlemciyiz, tanıklık ediyoruz. “Evet” istenmesinin sebebi ise bu yüklemenin özgür irade gerektirmesi. Yoksa ben onu kişi adına gözlemleyemiyorum. Üçüncüsü de idrak gerekiyor. Okumadan, anlamadan “Evet” yazdıysa sistem çalışmaz.

“ Bizler tanıklık ediyoruz, şifayı veren her zaman Yaradan’dır. Gözlemci konumunda kaldığımız için de kuantum alanı çalışmaya başlıyor. ThetaHealing® bu şekilde işliyor.”

Ben bunu bir ara çok yapıyordum, sonra bıraktım. Ama ihtiyaç da hissediyordum, gelen bilginin aktarılması gerekiyor çünkü. Tekrar başladım. Ama gerçekten kişinin ihtiyaç hissettiği noktaya his yüklemesi yapıyorum. Örneğin korona sürecinde insanlar değersizlik, öz güvensizlik, çaresizlik hissetti ya da ne yapacaklarını bilemediler. Ona göre his yüklemesi yaptım ve yapıyorum.

His yüklemesi yapıldı diyelim, ama hâlâ sorun devam ediyorsa?

O zaman alttaki inanca bakmamız gerek. His yüklemeleri olumlama gibidir; sizin bildiğiniz, daha önce tanımış olduğunuz birtakım duyguları harekete geçirir. Ama altta kök inanç varsa orada durur. Kısıtlayıcı kök inançlar bizi engeller.

Bu konuya ilgimiz varsa eğitim mi alalım, seans mı alalım sizce?

Şöyle bir örnekle açıklıyorum ben bunu: Seansta ben size geliyorum; diyelim ki konsola ihtiyacınız var, o konsolu kuruyorum size. Ben ustayım, sizin üç günde kuracağınız konsolu 1,5 saatte kuruyorum. Eğitime gelince; konsolunuz kuruldu, altyapı oluştu. İleride konsol çatladı ya da kulpu düştü diyelim, onu kolaylıkla takabilmeyi öğreniyorsunuz eğitimde. Deneyimle birlikte bunu pratik ederek o konsolu kurabilecek düzeye geliyorsunuz. Ustalaşmanız için de kendinizi dönüştürmeniz gerek.

“SIYIRDI” NOKTASINDA KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

Bu tür konularda daha çok kadınların çalışmasını nasıl yorumluyorsunuz? Şifa çok dişil bir şey olduğu için mi?

Bu bir inanç programıdır bunu kaydetmeyin (gülüyoruz). Çünkü kadınlar annelikten dolayı iyileştirmeye çok meyilli. Kendimi iyileştireyim ki ailemi iyileştireyim…

Ama erkekler de şifacı olduğunda bunu çok güzel gerçekleştirebiliyor. Bazen bu konularla ilgilenen kadınlara eşleri engel olabiliyor tabii. Kararlı, azimli olmak ve yola devam etmek gerek. Engeller zaten uzaklarda değil en yakınınızda oluyor.

Eşiniz, hatta bazen çocuklarınız… Onları kolaylıkla, sevgiyle bertaraf edip ilerlemek gerek. Ben onu yaptığım için ilerleyebildim. Sizi niye eleştiriyorlar; çünkü bir değişiklik başlıyor sizde, siz dönüşüyorsunuz ama yanınızdaki aynı kalıyor. O yüzden enerji alanınız değişince çevrenizdeki insanlar da değişiyor. “Kadın sıyırdı” diyorlar mesela… Ama işte bence o “sıyırdı” noktası bütün yargılardan, değerlerden, bakış açılarından arınmak ve kendini gerçekleştirmek demek. Ben çok gülerim mesela konuşurken, kahkahalar atarım. “Sıyırdı” diyebilirler, varsın desinler.

Sıyırdı noktasını çok sevdim. Ben de çok gülerim ve bazen ne çok gülmüşüm derim, örneğin röportajların kayıtlarını dinlerken…
Bakın işte bu nokta çok önemli: İnsanların en büyük çalışmaları içsel çocukla ilgili. Herkes çocukluğunu iyileştirmeye gidiyor. İşte içten kahkaha atıyoruz ya biz, bu bizim içsel çocuğumuzla uyum içinde olduğumuzu gösteriyor. Çocuk kısıtlamaz ki kendisini, nerede güleceğim diye ayarlamaz, istediği yerde neşesini ortaya koyar. Gülenler, temelde içsel çocuğunu beslemiş kişilerdir.

“Oldu oldu oldu” ne demek?

Biz daha önce “Bu böyle olacak” diyorduk. “-cak” eki her zaman öteler. Sonra değiştirdik, “Oluyor” dedik ve şimdiki zamana aldık. Ya da “Olsun” dedik. Burada ise olay gerçekleşmiş gibi “Oldu” diyoruz. “Oldu oldu oldu” demeniz onu artık bilincinizde kabul etmenizdir. O isteğinizin de gerçekleşmesi demektir.

kuantum teknigi

Bu biraz da kuantumla ilgili bir şey sanırım değil mi?

Evet, teknik kuantum perspektifi ile birlikte çalışıyor. Ve ben bu tekniği altyapımda kuantum olduğu için bu kadar iyi kavrayabildim. Biz de temel seviyede kuantumu öğretiyoruz; olumlu düşünmeyi, düşünce sistemini…

Beynimizi teta dalgasına getirdiğimizde isteklerimiz çok daha kolay gerçekleşiyor. “Ol” dediğimiz şeyler daha hızlı şekilde olmaya başlıyor. Düşünce sistemimizi nasıl yöneteceğimizi öğretiyoruz. Sözcükleri kullanabilmeyi, bakış açımızı nasıl değiştireceğimizi…

NLP eğitimim olduğu için onu da kullanıyorum. Kişiler bakış açılarını değiştirerek ilerleyebilir. Beynimiz betadayken savaş-kaç modunda oluyor ve çok hızlı düşünüyoruz. O beyin dalgası bizi yoruyor gün içinde.

Beynimizi alfaya getirme ihtiyacı hissediyor ve küçük molalar veriyoruz. Ya da meditatif bir ortamda nefes çalışması veya yoga yapıyoruz. Teta beyin dalgasında ise hızlı yaratımlar ve hızlı çağrışımlar var. Bu yüzden de düşüncemizi kontrol edebilmemiz gerekiyor; olumlu düşünebilmek, olumlu konuşabilmek, olumlu hissedebilmek bunun özü.

ThetaHealing®’deki meditasyon bildiğimiz meditasyondan farklı mı?

Hepsi meditasyon sonuçta, sadece yönergesi farklı. Bilinç düzeyini betada bırakıp, oradan bilinçaltının derinliklerine ilerleyip, teta seviyesine gelebilmek için evreleri farklı bir yöntemle geçiyoruz.

Geçerken kısıtlayıcı inançlarımızı da bırakıyoruz ve böylelikle kendimizi beta beyin dalgasından arındırmış oluyoruz. Pratik ettikçe kalabalık alanlarda bile beyninizi teta dalgasına getirebilirsiniz.

Biz bunu üç günlük kursta öğretiyoruz. Ama bunun üzerine çok uygulama yapmanız gerekiyor; bu beyin dalgasında uzun süre kalabilmek ustalık gerektiren bir şey çünkü.

Yani yine iş bizde bitiyor…

Tabii, sorumluluğu almamız gerek. Başkalarını suçlamayı ne zaman bırakırız, ne zaman tamamen sorumluluk alırız, o zaman ilerlemeye başlarız. İlerlerken de çeşitli teknikler çıkar karşımıza.

Sizin enerjiniz, hızınız neyse o tekniklerle karşılaşırsınız. Mutlaka herkese uygun, ruhunu besleyen bir teknik vardır. Beni Theta Healing çok besledi. Çünkü ben gerçekten koşulsuz sevgiyle eğitim veriyor ve danışanlarıma destek oluyorum.

Bazen anne şefkatiyle yaklaşıyor, bazen yakın arkadaşları oluyorum; bunu koşulsuz sevggiyle yaptığım için de Rabbim beni destekliyor.


Bir Yorum Yaz

error: Korumalı İçerik