Bağımlılıktan kurtulabilmek için öncelikle nelere bağımlı olduğunuzu fark etmeniz gerekmektedir. Aynı zamanda bağımlılıktan kurtulma isteğinizin de içinizde tam olarak oluşması gerekir. Zamanla edindiğimiz çok basit alışkanlıklar bir zaman sonra bizim hayatımızın en belirleyici unsuru olabilmektedir.
Bağımlılık nedir?
Doğduğumuz andan itibaren yetiştiğimiz çevre ve annemiz ve babamızla bağlar kurarız. Bu kurduğumuz bağlarla birlikte hayatımızın da çerçevesini oluştururuz. Kurulan sağlıklı bağlar bizim yaşamda daha mutlu ve keyifli bir yaşam sürmemizi sağlar.
Ama genelde bu ne kadar istenilen bir oluşum olsa da bizler sağlıksız ortamlarda ve bağ kurmayı bilmeyen ebeveynlerle büyümüş olduğumuzdan çevreyle ve maddelerle de nasıl bağ kuracağımızı bilemeyiz. Oluşturduğumuz bu sağlıksız bağ kurma şekilleriyle birlikte de yaşam da aynı düzenek içerisinde bağlar kurarız.
Bağımlılık türleri (sigara-alkol-ilişkiler-yemek)
Bağımlılık denildiğinde akla madde (sigara, alkol, esrar, eroin v.b. ) bağımlılıkları gelse de herhangi bir eşya, yiyecek, kişi ya da duruma bağımlılık geliştirebiliriz.
Özellikle 40 yaşına gelmiş ama hala annesine bağımlı olan o kadar çok kişi var ki… Bu yüzden bağımlılık denildiğinde aklımıza gelenlerin dışında olan konular vardır. Örneğin; Bir seyahata çıkarken yanımıza aldığımız olmazsa olmaz eşyalarımız (yastık v.b. ) gibi eşyalar da olabilir.
Asla yatağımdan başka yerde uyumam ilkesi de bir tür bağımlılıktır. Tabii en zor gelen bize bedenimize zarar veren bağımlılıklar olduğu için diğerleri çok da fazla önemsenmiyor olabilir. Aynı saatte kahve içmek yanında da bir sigara ne var ki bunda günde bir tane sigara içiyorum kahvemle o kadar da keyif yapma hakkım var diyebilirsiniz. Her gün sadece bir sigara ve özellikle aynı saatte olması bir bağımlılıktır.
Terapi ile bağımlılıktan kurtulma
Beyin tekrarlarla öğrenir. Tekrar ettiğimiz her davranış biçimi bizim için alışkanlık oluşturur. Alışkanlıklarımızı değiştirmek için öncelikle buna bağlı olan davranış şekillerinin altında yatan nedenleri değiştirmek gerekir. Temel yaşam biçimini oluşturduğumuz ailemizde karşılaştığımız davranış şekilleri bizim genel yaşam bicimizi oluşturduğu için bizler bu alışkanlıkları ve edindiğimiz öğretilen olumsuz duyguları değiştirmemiz gerekmektedir.
Çok erken yaştan bu yana alkol bağımlılığı olan bir danışanım geldi. Anne baba çok erken yaşta ayrılmışlardı. Anne çocuklarla ilgilenecek ne bir güçte ne de konumdaydı. 1.5 yaşında ayrılan ailenin en küçüğü olarak orada burada bazen büyükannelerle birlikte büyümüştü. 6 yaş civarı babasının yanına yurt dışına giden danışanım orada üvey annenin çok büyük şiddetine maruz kalmıştı.
Yine annesinin yanına dönen genç orada da üvey babayla büyümüştü. Hep sorunlar ve hayatta bir şekilde iş sıkıntıları yaşıyordu. Alkol onun en büyük destekçisiydi. Anne ve babadan alamadığı bu desteği alkolden alıyordu. Yaşadığı evlilik ve işi alkol yüzünden dağılmıştı. Elli yaşlarına gelmesine rağmen hala belirli bir geliri yoktu. Sorumluluk duygusu gelişmeyen danışanım aynı zamanda ödemesi gereken faturalar ve borçlar içinde boğuluyordu.
Buraya kadar olan hikayeye baktığımızda en önemli konu yaşamış olduğu çocukluk travmasıydı. Anne ve babanın ayrılığı onu çocuk bilincinde bırakmış ve hala bu bilinçte yaşıyordu. Alkol ise ona anne ve baba desteği sağlıyordu. Annesinden ve babasından göremediği desteği alkol ile sağlayan danışanımla yaptığımız çalışmalar sonrası alkolü bir an da bırakmayı seçti.
Çünkü artık baba ve annesinin onu bırakması kendisini etkilemeyecek duruma gelmişti. Bu yüzden en derindeki konulara inebilmek çalışmalar içerisinde çok önemlidir. En derindeki konu bizim hayatımızda bize olumlu hisler ve inançlar edinmemizi sağlar. Bu duygulara tutunma isteğimizle birlikte de yaşamda kendimizi var ederiz.
Genetik aktarımlarla da bizim edinmiş olduğumuz DNA bilgileri bizi yine ayakta tutmaya yardımcı olur. Biz ne kadar kendimizi düzenlemiş olsak da ve kendimizi var etsek de bu aktarımlardan etkilenebilmekteyiz. Bundan dolayı yaşamın içinde edindiğimiz bağımlılıkların altında yatan nedenleri araştırırken hem bu yaşama hem de genetikten gelen kodlara bakmaktayız.
Bu çalışmalar her kişiye özeldir. Çalışma sayısı tamamen kişinin kendisiyle alakalıdır. Tek çalışmada bir değişim beklemek tamamen umut tacirliği olabilmektedir. Bizi kısıtlayan inançlar bir buzdağı gibidir. Ne kadar derine ne zaman ve nasıl inileceği çalışmanın akışında gerçekleşir.
Bağımlılıklardan kurtulmak için öncelikle kişinin istekli olması ve verilen çalışma sonrası ödevleri uygulaması gerekir. Hatırlayın ki beyin tekrarlar öğrenir. Yeni bir alışkanlığı tekrar ettikçe beynimizde oluştururuz.
Ülkemizde ThetaHealing Seminerleri konusunda ilk akla gelen isim olan Reyhan İldaş, düzenli olarak online ve yüz yüze seminerler düzenlemektedir.
Reyhan İldaş ICF Koç ve Eğitmendir. Temel ve Yaşam Koçluğu eğitimleri yanısıra Theta Healing Eğitimlerini de Master düzeyde vermekte olup halen Göktürk Merkezli Olan İstanbul ofisinde Online ve Yüz Yüze eğitimler vermektedir.
24 modül uygulayıcılık ve 17 adet eğitmenlik setifikasına sahip olup tekniğin en üst sertifikasyonu olan Science&Master Eğitmenidir. Aynı zamanda ICF PCC Eğitmen ve Koç olarak da ICF Koçluk eğitimlerini İstanbul Göktürk’te bulunan ofisinde hizmet vermektedir.
Tüm Dünya ile bağlantı halinde olduğumuz bu günlerde danışmanlıklar ve seminerler Zoom Uygulama programı üzerinden olmaktadır. Seminerlerimiz için daha detaylı bilgiye aşağıdan ulaşabilirsiniz
Abone olduğunuz ve yorumlarınızla destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Instagram sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz.
