Sezgi, açık bir şekilde düşünülmeden bilinçte ortaya çıkan bir bilgi biçimidir. Herhangi bir bilinçli akıl yürütmeye veya açıklamaya ihtiyaç duymadan, içgüdüsel olarak bir şeyi anlama yeteneği de denilebilir. Sezginin kullanımına bazen “içgüdüsel bir duyguya” yanıt vermek veya “içgüdülerinize güvenmek” de denir. Bu büyülü bir yetenek değil, daha ziyade bilinçdışı zihnin geçmiş deneyimleri ve birikmiş bilgiyi hızla süzerek ve eleyerek önseziler ürettiği bir yetenektir.
Çoğu zaman “içgüdüsel duygular” olarak adlandırılan sezgi, bilginin altında yatan ve sürekli çalışan zihinsel işlemenin farkında olmadan, gerekli durumlarda hızlı bir şekilde ortaya çıkma eğilimindedir.
Bilim insanları, bilginin bilinçli bir farkındalık olmadan beyne nasıl kaydedildiğini, işlendiğini, karar alma ve diğer davranışları olumlu yönde etkilediğini defalarca kanıtladılar.
Uzmanlar, geçmiş deneyimlere ve yaşanmışlıklara bağlı olarak zihnin uzun süreli hafızada depolanan deneyimleri benzer durumlar için taradığını ve bunlara dayanarak anlık kararlar sunduğunu düşünüyorlar. Sezginin önceden öğrenilen ve tecrübe edilen bilgileri şu an da eşleştirme gücüne dayandığına inanırlar. Sezginin altında yatan otomatik bilgi işleme, “oto hipnozu” olarak bilinen, sürücünün arabayı kullanma faaliyetinin bilinçli bir düşünce olmadan kilometrelerce yol kat etmesiyle ortaya çıkan durumla örneklendirirler.
Sezgisel Nedir?
Sezgiler değişkendir, bilinçli zihinden gelmezler ve analitik değildir. Sezgileri bir yönteme bağlı kalarak veya araştırma yaparak ve yine kendinize bir hedef belirleyerek geliştiremezsiniz. Sezgiler siz daha sakin kalıp durup düşündüğünüzde, daha durağan faaliyetlerle uğraştığınızda çok daha fazla fark edilir olur ve açığa çıkar.
Sezgileri daha güçlü olan insanlar genellikle içten gelen yani içgüdüsel tepkilerini daha kolayca algılayabileceklerini ve onları rahatça dinleyebileceklerini hissederler. Bazı insanlar, doğruyu veya yapılması, gidilmesi gereken yolu diğerlerine göre çok daha hızlı bir şekilde ayırt edebilirler. Veya diğer insanların duygularını veya düşüncelerini çok çaba harcamadan anlayan insanlar vardır.
Bu kişilerin, hafızalarının veri tabanındaki bilgiler çokta sezgisel olmayan kişilere göre daha büyük yer kaplamaktadır ve bugün yaşadığı olaylarla geçmiş bilgilerini eşleştirme gücü oldukça fazladır. Bu bilgiler kişiye deneyim ve sezgisellik yani bir nevi uzmanlık katmaktadır.
Sezgisel Deneyimler; bir şeyin olacağına dair önceden bazı şeyleri bilmeyi veya hissetmeyi içerir. Bir bilgiye dayanmayan ama güçlü bir şekilde hissedilen önceden bazı olayları bilmeye dayanan bir duygudur. Birine veya bir şeye karşı güçlü duygular hissetmek ve sonrasında bu duygularının bir nedene bağlanarak doğru olduğunu anlamak gibi örneklerle çeşitlendirilebilir.
Sezgi ile İçgüdüsel Duygular Aynı mıdır?
Sezgiye genellikle “içgüdüsel duygular” denir. Bu duygular içimizdeki derin bir parçadan oluşmuş gibi görünmektedir. Aslında bunlar, geçmişte tecrübe edilen deneyimlerin şu andaki benzer mevcut durumlar için beynin hafızasında olan bilgileri otomatik olarak karşılaştırarak, bugün yaşanan durumlara karşı öğrenilmiş bilgilerle verdiği cevaplardır. Bu alınan anlık kararlar dikkate değer bir duygusal kesinlikle farkındalığa iletilir.
Sezgilerime Güvenmeli miyim?
Karmaşık konularda ve zorlu durumlarda karar vermede içgüdüsel duyguların değeri elbette ki vardır. Profesyonel hayatta yapılan birçok çalışma yığınla veriyi analiz ettikten sonra bile bilginin onlara ne yapacaklarını söylemediğini gösteriyor. İşte sezginin rehber olduğu yer tam da burasıdır. İnsanlar genellikle eylemleri için rasyonel görünen kriterleri öne sürerler ancak kendiliğinden ortaya çıkan duyguların öznel tercihlerini mantık dahilinde açıklamazlar.
Sezgilerimizi Nasıl Geliştirebilir?
Sezgisel insanlar sizden fazlasına ya da sizin sahip olmadığınız hiçbir şeye sahip değildir. Doğru yolları takip ederseniz ve sezgilerinizi geliştirmek için çabalarsanız ilerleyecektir.
Meditasyon yapmak: Enerjiniz azaldığında veya zihniniz bir konuya odaklanmakta zorlandığında sezgilerinizle temasa geçmek zor olacaktır. Sezgiler daha sakin ve sessiz ortamlarda ortaya çıktığı için, sessizce vakit geçirmek sezgilerinizle daha ahenk içinde olmanıza yardımcı olacaktır. Özellikle Thetahealing meditasyonu sezgilerimizi artıran bir yöntemdir. Kendimizle iç içe olduğumuzda daha çok beynimizi sakinleştirdiğimizde tıpkı kireçli bir borudaki kalıntıların zamanla çözülüp gittiği gibi olumsuz düşüncelerde değiştikçe sezgilerimiz açığa çıkacaktır.
DNA Aktivasyonu: ThetaHealing seminerlerinde uyuyan DNA’mızı uyandırarak aktivasyonu başlatırız. Bizler çok uzun yıllar önce sezgileri açık ve uyanıktık ama yıllar geçtikçe zamanla unuttuk ve en çok da korkular ve kızgınlıklar bizim sezgilerimizin açılmasını engelledi. Korkular bizim ilerlememizi engeller.
İçgüdülerinizi Takip Edin: Bir şeyi yapma veya yapmama konusunda güçlü bir içgüdü hissederseniz, bu hissi takip edin ve sonuçlarına bakın. Sezgilerinizi takip ettikten sonra olumlu sonuçlar görmek, sizin için en iyisinin ne olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca içgüdülerinize güvenmeniz konusunda daha fazla güven verecektir.
Doğada Zaman Geçirin: Doğada olmak pek çok açıdan iyidir. Doğanın içinde olmak yaradanın mükemmelliğinin farkına varmak için en uygun yerdir. Ayrıca stresinizi azaltmaya, dikkat dağıtıcı düşüncelerinizi temizlemeye, sizden başka yaratılmış diğer canlıları görmenize yardımcı olacaktır. Dışarıdayken hangi duygu ve düşüncelerin ortaya çıktığının farkında olun, bunlar sizinle konuşan sevgileriniz olabilir.
Fazla Düşünmeyin: Bazı şeyleri fazla düşünmemeye çalışın. Eğer bir konu hakkında çok fazla düşünürseniz, o konuyla ilgili hissettiklerinizi kaybedip, kendinizi konuyu fazlaca analiz ederken bulabilirsiniz. Sezgileriniz her zaman yanınızdadır, bunu tanıma ve kabul etme yeteneğiniz üzerinde çalışmak size bağlıdır. Sezgileriniz her zaman sizinledir, onları tanımak ve onları hayatınızda kullanmak tamamen sizinle ilgilidir. Bundan dolayı sadece kendinizi sevin ve kendinizin bu halini de olduğu gibi kabul edin.
Sevgiyle ve ışıkla
Ülkemizde ThetaHealing Seminerleri konusunda ilk akla gelen isim olan Reyhan İldaş, düzenli olarak online ve yüz yüze seminerler düzenlemektedir.
Reyhan İldaş ICF Koç ve Eğitmendir. Temel ve Yaşam Koçluğu eğitimleri yanısıra Theta Healing Eğitimlerini de Master düzeyde vermekte olup halen Göktürk Merkezli Olan İstanbul ofisinde Online ve Yüz Yüze eğitimler vermektedir.
24 modül uygulayıcılık ve 17 adet eğitmenlik setifikasına sahip olup tekniğin en üst sertifikasyonu olan Science&Master Eğitmenidir. Aynı zamanda ICF PCC Eğitmen ve Koç olarak da ICF Koçluk eğitimlerini İstanbul Göktürk’te bulunan ofisinde hizmet vermektedir.
Tüm Dünya ile bağlantı halinde olduğumuz bu günlerde danışmanlıklar ve seminerler Zoom Uygulama programı üzerinden olmaktadır. Seminerlerimiz için daha detaylı bilgiye aşağıdan ulaşabilirsiniz
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilir ve youtube kanalımıza abone olabilirsiniz
