Karma Felsefesi

Karma kelimesi Sanskritçe’de KRİ anlamına gelmektedir. Yani eylem, hareket etmek demektir. Karma yasasına göre ruhumuzun yapmış olduğu her eylem ile tekrar bir döngü içerisinde olarak ruhun gelişimini tamamlamak için seçimler yaparak yaşamak demektir.

Yani Karma felsefesini Eylemsel bir yasa olarak da düşünebiliriz. Muhakkak her etkinin altında bir tepki yatmaktadır. Ruhun karmayı olumlu olarak yaşaması sakin, dingin seçimler ile olmaktadır. Yani benim ruhum hırsızlık, cinayet ya da kötülükler ile bir önceki yaşamımda bunları deneyimlemeyi seçtiyse şimdiki yaşamımda sakin, tevazu ve bilgelik içerisinde bunu dengelemeyi istemektedir.

Reenkarnasyon olarak düşünülse de bizim dinimiz olan İslamiyet’te de tekrar dirilerek yaşamaktan bahsedilmektedir. Karmayı bir felsefe olarak değerlendirelim. Karma felsefesi sadece kişisel olarak değerlendirilmemelidir. Aile karması, ülkelerin karması, doğa karması olarak da düşünülmelidir. Ben eğer dünya da doğduğum ailenin bir şekilde karmasını da dönüştürüyor olabilirim.

Eğer kavgacı, kötülük yapan çevresindeki insanlara zarar veren bir aile geçmişim varsa bu dünyadaki seçimlerim ile bu karmayı dönüştürüyor olabilirim. O zaman şevkatli, çevresine duyarlı bir birey olarak aile geçmişimi şifalandırıyorum demektir. Yine Coğrafya olarak düşündüğümüzde neden bir Ortadoğu ülkesinde bedenlenmiş olabilirim. Bu düşünceye bir çok kişi sahip olabilir.

Neden bir Finlandiya değil de Türkiye’de bedenlenerek ruhsal seçimlerimi gerçekleştiriyorum.. Çünkü bulunduğun coğrafyanın kültürel yapısına uygun olarak ruhunun burada deneyimlemek ve çözümlemek istediği erdemler vardır. Karma yasasına göre herkes kendi kaderini yapmış olduğu seçimler ile belirlemektedir. Bir örnekle açıklarsak eğer doğmuş olduğun aile profiline baktığında sana uymayan bir yapıda iseler senin ruhun bu yanlarını dengelemek isteyecek ve sen o doğrultuda seçimler yapacaksın demektir.

Karma felsefesi için açıklayacağım en güzel motto şu olacaktır.

Eylemsizlik içerisinde eylemlerini gerçekleştirmek.

Bu ne demektir;  Ben hem eylem yaparak hem de bir şekilde her hareketimin bir sonra olacak adımını düşünerek atacağım demektir. Eğer bu yasaya göre ilişkilerde dengesizlik olursa sistem otomatik olarak o dengeyi kuracaktır. Bazen baktığınızda gençliğini  deyim yerindeyse hızlı yaşayan erkeklerin evliliklerinde ikinci yarıyılda dengelenme sağlanarak daha sakin bir yaşam biçimine geçerek ve daha verici olarak eşlerin ilişkilerinde dengelenme sağlanmaktadır. Karma yasası ile en çok birlikte çalışan yasa alma ve  verme yasasıdır.  Bu şekilde de ruhumuz  dengelenmeyi sağlamış  olmaktadır.

Doğa karmasına gelirsek Son zamanlarda Yaşadığımız Covid19 Pandemisi ile de bizler doğaya karşı çok haksız davrandık. Ağaçları, denizleri, nehirleri ve okyanusları görmezden geldik. Sürekli tükettik. Çevremizde bulunan hayvanları görmedik. Dolayısıyla de doğa bize salgın olarak geri cevap verdi. Bu da doğaya yapılan haksızlıklar karşısında tüm dünya insanlarının sağlıkları ile bedel ödeyerek dengelenme sağlaması demektir. Karma felsefesi bizim ruhumuzu her zaman sevgi ve iyilik erdemiyle büyütmeye yönlendirmektedir.

Bazen bir kişi bizi anlamsız yere dolandırarak ortadan kaybolmaktadır. Burada da biz ailenin ya da o kişiyle aramızda olan ruhsal anlaşmaların bedelini ödüyor olabiliriz.

Karma felsefesinde çok da fazla sorgulamadan akışta olmak ruhun deneyimini sakinlik ve huzur içerisinde diğer bir deyişle tevekkül içerisinde olarak yolculuğuna izin vermek yerinde olacaktır. Bunu bilinçli seçimler ile çoğu zaman yapamıyor olsak da farkına vardığımızda seçimlerimizi yönetmeyi kendimize öğretebiliriz. Tekrar edersek eylemsizlik içerisinde eylem adımları atarak ruhun gelişimine izin vermeli onun zerafet içerisinde erdemlerini geliştirmesini kabul etmeliyiz.