Bu hayatta stresle başa çıkma ve nasıl mutlu ve güçlü olacağımızı bulmaya çalışıyoruz. Bazen yolumuzda çok mutlu ilerlerken, kendimizi bir çıkmazın içinde bulduğumuz, bazende genel resmi göremediğimiz oluyor.

Neden stresin en sevdiğimiz hücrelerimizi öldürmesine izin veriyoruz?

  • Peki neden kaynaklanıyor?
  • İç ve dış uyaranlara tepki verirken vücudumuz otomotik tepkileri neye göre veriyor?
  • Kendimizi korumak için verdiğimiz tepkiler doğru mu?
  • Herkes aynı olaylara aynı tepkilerimi veriyor?
  • Öte yandan yaşam kalitemizi koruyabiliyor muyuz?

Hayatta  aile, okul ve ortamında, arkadaşlarımızla yaşadığımız pek çok olay stres kaynağı haline gelebiliyor. Tüm bunlarla nasıl başa çıkacağız? Savaşmalı mıyız? Yoksa kaçmalı mıyız? Aslında iş, arkadaşlar, aile, hastalık, yabancı ortam gibi dış uyaranlar tek başlarına stres kaynağı değildir.

Olayları stresli yapan şey olayları yorumlama şeklimiz yani bilinçaltımızdır. Buradaki farklılıkların ve bundan dolayı stresin kaynağı olan stresle başa çıkma yolları da herkese göre değişiklikler gösterebilir.

Olaylara bakış açımız değiştiğinde, çevremiz, hislerimizi, bize olan tepkiler stresi yönetmemizi ve olayların üstüne çıkarak, kuş bakışı bakmamızı sağlar. Etrafımız ve kendimizle savaş vermenin bize ne kadar zarar verdiğini görebiliriz. Peki ne yapacağız? ilk önce kendimize ve etrafımıza bakıp suçlu kim bunu mu arıyacağız? Tabiki hayır.

Stresle Başa Çıkma
Stresle Başa Çıkma

Önce akıl ve ruh sağlığımızı koruyabilmek için, kendimizi öncelikle çok seveceğiz.

Bunun için vücudumuza değer verip yürüyüş yapacağız, bize mutluluk veren sağlıklı yiyecekler yiyeceğiz. Hobilerimiz olacak, etrafa karşılık beklemeden sevgi ve fayda enerjisi ile yaklaşacağız ve başımıza her ne gelirse gelsin, o an hissettiklerimizin bir kaç yıl sonra değerini yitireceğini bileceğiz.

Düşünün sizin için belki ertesi gün hiç hatırlamayacağınız olay ya da kişilere ne kadar anlam yüklüyorsunuz?

Stresi aslında zararlı değil bizi bu hayatta dimdik ayakta tutmaya yarayan ve kendimizi gerçekleştirmek için bize sert köşeleri gösteren bir dürtü olarak görür ve kabul edersek ne mi olur?  Her yaşadığımız olayın aslında bizleri büyütmek ve ileriye götürmek için karşımıza çıktığını biliriz ve bunu bir satranç oyununa dönüştürebilir miyiz?.

Olayları ve anlamları bizim belirlediğimiz, sert köseleri törtüpüleyecek gücün bizde olduğunu bilmek, bu oyunu daha zevkli bir hale getirmez mi? Optimist olup yolumuzda, farklı bakış açılarını bulabilmek, bazen tepki vermeden oyunda izleyici olabilmek.

Dürtüsel davranmadan, akılcı olabilmek. Tüm bunları yaparken, karar vermek aşamasında , anı yaşamaktan vazgeçmeden, güzel düşünceler ve aktivitelerle, bütçemize uygun tatil kaçamakları rahatlamamıza neden olmaz mı? Anı yaşıyabilmek, hayır diyebilecek güçte olmamız, belirsizlik yerine, hayatın bize ne gibi süprizler getireceğinizi bilmeden, kaygılanmadan, bize hayatın getirdiği hediye paketlerini bekliyebilmek, olaylara bakış açımızı değiştirmez mi?

Hiç duymadınız mı, hayatta o zorlukları yaşamasaydım bugünkü ben ben olmazdım, cümlelerini, en büyük zorluklar ve stresli dönemler, bize oyunu doğru oynarsan sana ileride kurdale paketleri içinde hediye göndereğini söylese ne yapardınız?

Herşey an da anlamlı, peki ya sonrasında. Hediye paketini alırken, yaşadıklarınıza daha sonra şükrettiğiniz, iyi ki sınavlara çok çalışmısım, iyi ki uykusuz kalmışım, iyi ki param yok diye kaçmak yerine azimle çaba sarfetmişim ve daha niceleri gözünüzün önüne geldi değil mi? Bunların niceleri sizleri büyütmek ve sonrasında şükür bilincini geliştirmek içindi. Ya tüm bu zorluklar olmasa, herşey ne kadar anlamlı olurdu ki bu hayatta.

stres1

Stres hayatımızda olmazsa olmaz bir unsur, herkes kendi içinde neler yaşıyor bilemeyiz. Sadece farkındalığımızı artırmak, tepkilerimizi kontrol etmek, yüzümüzdeki gülümsemeyi eksik etmemek ve kendi yaşadığımız olayları büyütmeden, etrafımızı da üzmeden, yormadan, sevdikerimize yaşadığımız olaylar karşında bedel ödetmeden, stress dönemlerimizi atlatabiliyorsak ne mutlu bize.

Bu hayatı sevgi ve saygı çerçevesinde, hoşgörü ve tevazzu bilincinde kalarak, yüzümüzden gülümsemeyi ve güzellikleri görmeyi başararak atlatabiliyorsanız siz yaşamı çözmüsünüz demektir.

Her şeyin başı tabiki sağlık, öte yandan sevgi. Sevginin olduğu hiç bir beden, kendine zarar veremez. Önce kendinizi çok sevin. Yaşanılan her şey ileride, hayata tebessüm edip, kendimizle gurur duymamız için çıkan bir sınav.

Kendinize yapmış olduğnuz her sakin ve katkı dolu bir yaşam hem size hem de sevdiklerinize birer hediye…

Sevgi Enerjisinde Kalın

Ülkemizde ThetaHealing Seminerleri konusunda ilk akla gelen isim olan Reyhan İldaş, düzenli olarak online ve yüz yüze seminerler düzenlemektedir.

Reyhan İldaş ICF Koç ve Eğitmendir. Temel ve Yaşam Koçluğu eğitimleri yanısıra Theta Healing Eğitimlerini de Master düzeyde vermekte olup halen Göktürk Merkezli Olan İstanbul ofisinde Online ve Yüz Yüze eğitimler vermektedir.

24 modül uygulayıcılık ve 17 adet eğitmenlik setifikasına sahip olup tekniğin en üst sertifikasyonu olan Science&Master Eğitmenidir. Aynı zamanda ICF PCC Eğitmen ve Koç olarak da ICF Koçluk eğitimlerini İstanbul Göktürk’te bulunan ofisinde hizmet vermektedir.

Tüm Dünya ile bağlantı halinde olduğumuz bu günlerde danışmanlıklar ve seminerler Zoom Uygulama programı üzerinden olmaktadır.

Sosyal medyada takip etmek için tıklayın.

Bir Yorum Yaz

error: Korumalı İçerik