Uçucu yağlara genel bakış
Yağların tarihi çok ama çok eski tarihlere kadar gitmektedir. Mısır’da kalan kayıtlarda, eski Mısırlılar tarafından aromatik bitkilerden yağ çıkarmak için kullanılan yöntemler anlatılmıştır. 1555 yılına ait olduğu düşünülen tıbbi bir papirüste, modern aromaterapi ve bitkisel tıpta kullanılanlara benzer, bazı çareler ve yöntemler dahil olmak üzere bir dizi hastalık için çareler açıklanmıştır. Mısırlılar ayrıca mumyalama işlemlerinde de yağları kullanmıştır.
Eski uygarlıklarından biri olan Çinlilerin de Mısırlılarla yaklaşık aynı zamanlarda, yağları kullandıklarına dair bazı öneriler var. Dini amaçlarla aromatik bitkiler kullandıklarına ve aromatik odunları yaktıklarına dair açık deliller vardır.
Bir diğer kadim uygarlık olan Aztekler bitkisel ilaçların sofistike kullanımını geliştirmişlerdirler. Öte yandan kullanılan bitkilerin bazıları aromatikti, bu nedenle yağları bir tür aromaterapi etkisi için kullandıkları da düşünülebilir.
1500’lerde Avrupalıların gelişinden önce Kuzey Amerika kıtasında yaşayan Kızılderili kabileleri ise çeşitli bitkisel ilaçlarla birlikte aromatik yağları kullanıyorlardı.
Avrupa’da bulunan kadim bir uygarlığın köklerini taşıyan Yunanlılar kozmetik ve ilaçlar için aromatik yağları kullanıyorlardı. Esansiyel yağların tedavi edici etkilerini araştırarak aromatik banyolar ve kokulu yağlarla yapılan masajlar öneriyorlardı. Hatta Yunan hekim Theophratus “aromatik bitkilerin” iyileştirici özellikleri hakkında yazmış ve yine hekim olan arkadaşı Pedacius Dioscorides, bitkisel ilaçlar hakkında yazarak 21. yüzyılda aromaterapide hâlâ kullanılmakta olan bazı ilaçları tanımlamıştır.
Yunanlılardan birçok şifa ve rahatlama tekniği öğrenmiş olan Romalılar ise, kokulu banyolar ve aromatik yağlar da dahil olmak üzere, çeşitli masaj araçlarını kullanan, vücut bakımları ile ünlenmişlerdir.
Yalnız bu eski uygarlıklar kokulu yağları aynı şekilde veya günümüzdeki biçimiyle uygulandığını düşünmek yanıltıcı olabilir. Bu coğrafya ve dönemlerde yağların kullanımına ilişkin farklılıklar olsa da kokulu/aromatik yağların fiziksel, zihinsel, duygusal ve/veya ruhsal esenlik sağlamak amacıyla kullanıldığına dair bazı kanıtlar bulunmaktadır.
MS 1000’li yıllarda Doktor Avicenna (980-1037), gül özünü çıkarmak için damıtma işlemini ilk kullanan kişi olarak kabul edilir ki gül yağı, modern aromaterapide kullanılan önemli ve pahalı bir yağdır. Avrupa’daki rönesans döneminde (yaklaşık 1450-1600), kaşifler ve tüccarlar, orta ve uzak doğudan Avrupa’ya egzotik otlar ve yağlar getirmişlerdir.
Bu lükslere olan ilgi, özellikle orta ve üst sınıflar arasında bir hayli artmıştır. Sıhhi olmayan, sokakların ve yaşam koşullarının neden olduğu olumsuzlukların üstesinden gelmek için, peruklar yağlarla kokulandırılmış ve insanlar kokulu mendiller taşımışlardır.
Aromaterapi
Fransa’da hastaneleri ilaçlamak için, lavanta ve biberiye kullanılmıştır. 19. yüzyılda Avrupalı bilim insanları ve doktorlar, uçucu yağların insanlardaki bakteriler üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. 1930’larda Fransız kimyager ve yazar Dr. Rene Maurice Gattefosse “aromaterapi” terimini kullanarak uçucu yağların anti-mikrobiyal etkileri hakkında bir kitap yayınlamıştır. Fransız Albert Couvreur, uçucu yağların tıbbi kullanımları hakkında bir kitap yayınlamıştır. 1940’larda yine Fransız tıp doktoru ve ordu cerrahı Dr. Jean Valnet de uçucu yağları kullanarak araştırmalar yapmış, aynı zamanlarda Fransız biyokimyacı Margaret Maury, bu yağların cilde etkili bir şekilde uygulanması için masaj teknikleri geliştirmiştir.
Uçucu Yağların Faydaları
Uçucu yağlar damıtılması en az 2.000 yıl boyunca gelişmiş ve simyacıların sağlık, uzun ömür ve manevi bilgi arayışlarında yaptıkları birçok katkıyla her zaman gündemde olmuştur. Uçucu doğrudan ve derin bir etkisi vardır.
Bedenin ve ruhun birincil emilim yolu inhalasyon olduğundan, uçucu yağlar solunum sisteminin mukoza zarları üzerinde güçlü ve anında bir etkiye sahiptir. Sinüslerin kılcal yataklarından geçerek ve koku alma sinirlerini aktive ederek yağların kokuları beyne girer ve nörolojik, immünolojik ve hormonal fonksiyonlar üzerinde sistemik etkiler üretir. Uçucu yağlar, pozitif zihinsel ve duygusal durumları güçlü bir şekilde geliştirir ve patojenlere karşı direnç oluşturur.
Çince terimlerle, uçucu yağlar genel olarak kalpte bulunan ve bilinci yöneten manevi öz olan “Shen” için olan ilaçlardır. Ayurveda terimleriyle, prana (yaşam gücü) akışını arttırırlar, ojaları (beslenme/immünolojik öz) beslerler ve tejaları (zihinsel parlaklık) aydınlatırlar.
Bununla birlikte, çiçeklerle bitkilerin dünyası akıl almaz ölçüde geniştir ve her türlü fiziksel ve fiziksel olmayan hastalık için oldukça etkili ilaçları içermesi muhtemeldir. Az sayıda yağı bir ömür boyu incelesek bile yine de onlar hakkında her şeyi bilmemiz mümkün olmayabilir. Doğanın çiçekleri ve aromaları yaratmasının ve bu hazineleri gelecek nesiller için korumak adına neden çalışmamız gerektiğinin sebebi kısmen budur.
Ülkemizde ThetaHealing Seminerleri konusunda ilk akla gelen isim olan Reyhan İldaş, düzenli olarak online ve yüz yüze seminerler düzenlemektedir.
Reyhan İldaş ICF Koç ve Eğitmendir. Temel ve Yaşam Koçluğu eğitimleri yanısıra Theta Healing Eğitimlerini de Master düzeyde vermekte olup halen Göktürk Merkezli Olan İstanbul ofisinde Online ve Yüz Yüze eğitimler vermektedir.
24 modül uygulayıcılık ve 17 adet eğitmenlik setifikasına sahip olup tekniğin en üst sertifikasyonu olan Science&Master Eğitmenidir. Aynı zamanda ICF PCC Eğitmen ve Koç olarak da ICF Koçluk eğitimlerini İstanbul Göktürk’te bulunan ofisinde hizmet vermektedir.
Tüm Dünya ile bağlantı halinde olduğumuz bu günlerde danışmanlıklar ve seminerler Zoom Uygulama programı üzerinden olmaktadır. Seminerlerimiz için daha detaylı bilgiye aşağıdan ulaşabilirsiniz
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilir ve youtube kanalımıza abone olabilirsiniz.
