Zihnimiz anında daha önce öğrendiğimiz bizi hayatta tutan olumlu ya da olumsuz bir anıya çok kolay gidebilir. Bu anılar, olumlu ve bizim için yaşam deneyimi olarak eğer keyifliyse, biz de bulunduğumuz anda neşeli ya da mutlu olabiliriz.

Genelde çok da olumlu olaylarla bağlantı kuramayız ve bizler bu anlarda hatırladığımız çocukluk anılarımızı, burada tekrar canlandırırız. Onlara da üstelik de duygularımızı ekleyerek, anda kalmak bizler için zor bir hal alır.  Zihin bu anılarla boğuşurken anın tadını çıkarmak mümkün değildir.

Diğer yandan anda kaçırdığımız olayları da düşünebiliriz. Anın tadını çıkaramamak ve oradan zevk alamamak gibi.

Örneğin; kuzeninizin düğününe gittiniz. Burada olması gereken sizin onların mutluluğu ile mutlu olmak ve düğünün tadını çıkarmaktır. Evli olmayabilir ve sizde evlenmek istiyor olabilirsiniz, ya da henüz yaşamınız düzenli bir hal almamıştır. Bundan dolayı, siz bu düşüncelerin içinde kalmanızla birlikte, anın tadını çıkaramıyorsunuzdur.

Anda kalmak
Anda kalmak

Anılarınız içerisinde boğulan düşünceleriniz artık sizin için elbette ki o anın tadını çıkarmanıza müsaade edemez. Mutlu olmak şöyle dursun hem kendinizi hem de çevrenizi dahi mutsuz edebilirsiniz.

İçsel olan her an sizin dışarıya enerji olarak da yansımanız demektir.

Çoğumuz anda kaldığımızı zannederiz ama bir yürüyüşe çıktığınızda aklınızdan geçen düşüncelerin içinde nasıl da boğuşursunuz. Dün size söylenmiş ama karşılığını veremediğiniz arkadaşınızın davranışı aklınıza gelir. O an da yürürken kaçırdığınız manzara ya da  havanın sizinle temas ettiği o güzel duyguyu kaçırmış olursunuz.

Anda nasıl kalabilirim?

Anda kalmak hem bu kadar önemliyken, hem de neden bu kadar zor olabilir. Çünkü zihninizin parçalarını toplamak, bizler için kolay değil.  Anda kalabilmek için, öncelikle zihninizi eğitmeniz gerekmektedir. Geçmişte takılı kaldığınız olmuş olan olayları tekrar tekrar zihninizde canlandırmak, ya da olmasını istediğiniz isteklerinize takılı kalmak sizin burada işte anda olmanızı zorlaştırır.

Şimdi bir oyun gibi düşünün. Siz öğlen işyerinizde yemek yerken, aklınızdan neler geçiyor ve orada yemeğin tadını nasıl kaçırabiliyorsunuz?

Kendinize böyle bir an verin. Akşam yediğiniz yemeğin, sadece lezzetine odaklanın, belki de daha önce almadığınız tatları alacaksınız. Öğlen mesai arası yediğiniz, acele acele yemeğin kaçırdığınız, lezzetlerinin yerine, artık olan anda vaktinizi değerlendirerek yemeğinizin lezzetini çıkarın.

Oradaki sebzenin, salatanın belki de farklı meyvalar ile değişik tatları deneyimleyeceğiniz yemeğinizin lezzetini. Zihninizden gelen düşünceleri serbest bırakın. Anda olmak için çaba sarfetmeden sadece orada olana odaklanın.

anda kalmak1

Anda kalmanın yolları nelerdir?

Şimdi sizlere anda kalmanız için ipuçları vereceğim…

Beş duyunuzu kullanarak başlayın

Bugüne kadar fark etmediğiniz duyularınızı kullanarak çevrenizdeki görüntüleri, tatları, kokuları, sesleri almaya başlayacaksınız. Kendinizi zorlamadan sadece olana odaklayarak hissedin.

Meditasyon halinde yemek yiyin

Yukarıda size örnekte verdiğim gibi yemeğinizi bir ahenkle yiyin. Televizyon ya da video açarak izlediğiniz zaman yemeğin tadını ve sizde uyandırdığı hissi bırakmış olacaksınız

Çevrenizde olan küçük şeylere dikkatinizi yoğunlaştırın

Belki çok küçük bir şey ama sizi orada bir anda duygu modunuzu değiştirecek bir olay olacaktır. Evimizdeki kedilerimiz bizim için birer eğlencedir. Aniden banyoya girdiğimde lavobanın içinde uyuyan kedim ya da dolabın kapağını açtığımda içinde yatan kedilerim benim o anda içimdeki duygularla temas etmemi sağlar. Onları yerlerinden asla kaldırmam ve çıkarmam. Onlara baktıkça daha da çok keyif alırım. Bir lokantaya gittiğinizde yanınızda beliren köpekler ya da çocuklar sizin duygu ayarlarınızı yerlerine getirirler.

Gülümsemeyi alışkanlık haline getirin

Hepimizin bulunduğumuz coğrafyadan dolayı zorluklarla karşılaşma olasılıkları çok fazla olabiliyor. Ama yaşam sizin için bir hediye. Çevrenizde olan bitene değil kendi içinizdeki duyguya odaklanın. Gördüğünüz herkese, hayvanlara kuşlara sabah merhaba diyerek gülümseyin. Karşılık veren ya da vermeyene takılmadan sadece siz kendiniz için gülümseyin. İki dakika yüzünüze gülümseyen bir tavır yerleştirdiğinizde bakın bakalım duygunuz dahi nasıl değişecek.

Aynı anda birden fazla iş yapmayı bırakın

İş hayatında ya da evde çok yoğun olabilirsiniz. Ama herkesin bir derecesi vardır. Sizler bu sınırlarınızı bilerek ve koruyarak hareket edin. Zihninizin bu kadar dağınık olmasıyla birlikte tam ve yerinde bir performans sergilemeniz mümkün değildir.

Geleceğe endişenme ya da geçmişte takılı kalma alışkanlıklarınızı bırakın

Bunun için size basit bir yol öğreteceğim. Böyle bir anı geldiğinde tersten isimleri tekrar edin. Ta ki o düşünce gidene kadar. Endişe ve geçmiş sizi burada anda olmaktan alıkoyar. Bundan dolayı anın tadını alabilmek için olanı değiştiremeyeceğinizi ama olacak olan içinde azim ve gayretle hareket edebileceğinizi kendinize öğreterek yaşamın tadını çıkarın

Hatırlayın ki geri dönmeyen tek şey zamandır….

Sevgiyle….

Ülkemizde ThetaHealing Seminerleri konusunda ilk akla gelen isim olan Reyhan İldaş, düzenli olarak online ve yüz yüze seminerler düzenlemektedir.

Reyhan İldaş ICF Koç ve Eğitmendir. Temel ve Yaşam Koçluğu eğitimleri yanısıra Theta Healing Eğitimlerini de Master düzeyde vermekte olup halen Göktürk Merkezli Olan İstanbul ofisinde Online ve Yüz Yüze eğitimler vermektedir.

24 modül uygulayıcılık ve 17 adet eğitmenlik setifikasına sahip olup tekniğin en üst sertifikasyonu olan Science&Master Eğitmenidir. Aynı zamanda ICF PCC Eğitmen ve Koç olarak da ICF Koçluk eğitimlerini İstanbul Göktürk’te bulunan ofisinde hizmet vermektedir.

Tüm Dünya ile bağlantı halinde olduğumuz bu günlerde danışmanlıklar ve seminerler Zoom Uygulama programı üzerinden olmaktadır. Seminerlerimiz için daha detaylı bilgiye aşağıdan ulaşabilirsiniz

Abone olduğunuz ve yorumlarınızla destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Instagram sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz.

Bir Yorum Yaz

error: Korumalı İçerik